30 Aralık 2016 Cuma

Fas


Casablanca da caddeden bir görünüş. Istanbul'da günün koşuşturmacası içindeyken, turist otobüslerini ve içinde fotoğraf çeken turistleri hayal meyal hatırlıyorum. Şuan ben aynı durumdaydım :) Bu güzel şehri merakla ve zevkle izliyordum ve bu fotoğrafların çoğunu otobüsde giderken çektim.



Hasan II cami , bu camiye sadece namaz vakitlerinde girilebiliyor. Biz oraya vardığımızda ezan okunalı sadece 20 dk olmuş ama bu ünlü caminin içine giremedik. Bu kurallarını anlayamamıştım. Böyle büyük bir cami yapıp neden insanları içine almıyorlardı.















Marakech , demir çok çıkarıldığı için evlerin rengi kırmızımsıymış. Şehirde evlerin rengi genellikle böyleydi.

Kral bir kaç gün önce bu ünlü meydana gelmiş.


Fas da cami minareleri resimdeki gibi. Hep böyleydi.

Satıcılar çok pazarlık yapıyor. Pazarlıkla fiyatlar 5 de bire kadar düşebiliyor.


Jemaa El fena meydanı , bir çok satıcı var. Yılan oynatıcıları kaval gibi bi sey caliyorlar , benim kulağıma çok hoş geliyordu. Meydan bu seslerle doluydu. Oldukça otantik bir yer.

Bu terlikleri satan bir çok dükkan vardı

 

 



Essaouira



Burası tarihi bir kale ve Cennetin krallığı gibi bazı filmler burada çekilmiş.



 






Adana da biz şeker kamışı derdik. Arkadaki satıcı şeker kamışlarını presliyor ve suyunu satıyor. Bence güzeldi. Şeker tadı ağırlıktaydı.

 

14 Aralık 2016 Çarşamba

Phuket / Tayland

Phuket de kaldığım otelin balkon manzarası. Bangkok ( Tayland'ın başkenti ) 'dan 1 saat 20 dk lık uçuş sonrası Phuket'e vardık. Phuket , Turkiye de Antalya gibi. Deniz, kum , güneş için Phuket oldukça turistik bir şehir. 
Phuket te plaj vardı , bu plajda denize girenlerde vardı ama ben girmedim. Asıl plajlar adalardaydı ve tekneler ile ulaşılıyordu. İlk gün sürat teknesi ile 1 saatin sonunda Phi Phi adasına ulaştık. Öğle yemeğini bu adada yedikten sonra , Maya Bay e doğru hareket ettik.







Burası Maya Bey. Leonardo Dicaprio nun The Beach filmi burada çekildği için çok ünlenmiş. Bizim yüzme molası bu adadaydı ve 1 saatti. Oldukça kalabalıktı ve 1 saat bu ada için çok azdı.
Fantasea Show' un öncesinde fuar alanı gibi bir alandan geçtik. Çeşitli küçük çapta gösteriler vardı. Sonra açık büfe yemeğe yönlendirdi rehber. Ama asıl Show öncesinde cep telefonu ve kameraları topluyorlardı , bu nedenle Show u çekemedim.
Asıl Show a bu kapı içinden giriliyordu. Oldukça profesyonel bir sirkdi diyebilirim. En çok ilgimi çeken file bir iki saniye içinde binip inen bir akrobattı. File işaret ettiğinde fil, ayağını onun binmesi için  uygun hale getiriyor, inerken de aynı şekildeydi ve bu saniyeler içinde oluyordu. Oldukça renkli ve profesyonel bir gösteriydi.
Show öncesinde fuar benzeri alanı dolaşırken fillerin dolaştığı bir alan vardı. Sonradan bu alanın fil üzerinde ücretle gezilen bir aktivite olduğunu anladım.
İkinci gün tekne ile James Bond adasına giderken.



James Bond Adasında. Şansımıza hava kapalıydı ve biz adadayken yağmur yağdı.

Yüzme için mola verildi. Tekneden botlar ile plaja taşıyorlardı. Hava yüzmek için soğuktu ve bende bir çok kişi gibi yüzmekten vazgeçtim.